Yaz ayları, yüksek sıcaklık ve tatil kazaları dolayısıyla bazı riskler taşır. Bu riskler, bebek bekleyenler için endişe kaynağı olabilir. Ancak alınabilecek pratik önlemlerle hem yazın hem de tatilin keyfini çıkarmak mümkündür.

1. Hamilelik haftanız tatil kararınızda en önemli kriterdir.

Genellikle gebeliğin ilk 3 ayında düşük tehlikesini artırabileceği için uzun seyahat önerilmemektedir. Gebeliğin 32. haftasından sonra şehir dışına uzun yolculuk, erken doğum tehlikesi ve yolda oluşabilecek acil durumlarda gerekli tıbbi desteğin zamanında alınamaması nedeniyle gerekli nedenler olmadığı sürece tavsiye edilmemektedir.

Düşük öyküsü, rahim ağzı yetmezliği, dış gebelik öyküsü, erken doğum öyküsü, vajinal kanama, düşük riski, çoğul gebelik, hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, diğer organ sistemlerine ait kronik hastalığı olan gebelerin özellikle yurt dışı ve uzak yerlere seyahat etmekten kaçınmaları gerekir.

2. Kara ve havada seyahat ederken güvenliğiniz ve konforunuzu ön planda tutunuz.

Araba ile seyahat sırasında dikkat edilmesi en önemli olan nokta mutlaka emniyet kemerinin takılmasıdır. Araba ile seyahat esnasında en fazla 3 saatte bir mola verilmeli bu mola esnasında 10-15 dakikalık yürüyüşler yapılmalıdır. Yürüyüş kan dolaşımını düzenler ve bebeğin rahat etmesini sağlar.

Otobüs ile seyahat edilecekse otobüsün en önünde, en arkasında ve tekerlek üzerinde yolculuk edilmemelidir. Koridor kenarı seçilmeli, güneş ışınlarından korunulmalıdır. Eğer otobüs sık mola vermiyorsa 2 saatte bir yolun güvenli ve düz olduğu yerinde koltuktan kalkılıp 1-2 dakika ayakta kalınmalı ve tekrar oturulmalıdır. Kişi oturduğu yerde egzersiz yapabilir. Bu süreçte bol sıvı alınmalı ve molalarda yürüyüş yapılmalıdır.

Uçak ile seyahat 28. haftaya kadar yapılabilir. 28. haftadan sonra genellikle uçak şirketleri doktor raporu ile uçuşa izin verir. 36. haftadan sonra uçak ile seyahat önerilmemektedir. Uçak yolculuğu sanılanın aksine kabin içi basıncı ayarlı olduğundan gebe için bir risk taşımaz. Asıl problem uzun süre hareketsiz kalınmasıdır. Bu nedenle bacak egzersizleri yapılması, uçak içinde güvenli olduğu zaman yürüyüş yapılması, bol sıvı alımı önerilir. 3 saatten fazla uçuşlarda ek olarak diz altı varis çorabı giyilmesi önerilir.

3. Doktorunuza danışınız ve gideceğiniz tatil bölgesindeki sağlık kuruluşlarını not ediniz.

Anne adayları seyahat kararı verdiğinde öncelikle doktoruyla görüşüp seyahat öncesi kapsamlı bir muayeneden geçmelidir. Seyahat edilecek bölgedeki en yakın hastane veya sağlık kuruluşu mutlaka araştırılmalıdır. Anne adayları tıbbi dosyasını, ultrasonografi raporlarını, kan tahlillerini ve kan grubu kartını mutlaka yanlarına almalıdır.

4. Temizliğinden şüphe ettiğiniz bölgelere seyahat etmeyiniz.

Tüm gebelik boyunca tropik bölgelere veya hijyen problemlerinin olabileceği ülkelere seyahat tavsiye edilmemektedir. Bu bölgelerde enfeksiyon riski yüksek olabilir. Bu durum, hem anne hem de bebeğin sağlığı için geri dönüşü olmayan problemlere yol açabilir.

5. Şemsiye altında durunuz ve şapka takmayı ihmal etmeyiniz.

Tatilde güneş ışınlarının dik olduğu 12.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkılması tavsiye edilmemektedir. Güneşlenirken 1 saat güneşlenme, 45 dk serin yerde dinlenme ve bol sıvı alınması önerilir. Güneşe direkt maruz kalınmamalıdır, gölgede veya şemsiye altında güneşlenilebilir.

Gebelikte artan hormonlar nedeniyle güneşe karşı hassasiyet artar ve gebelik maskesi denilen yüzde koyu renk lekeler oluşur. Bu nedenle gebelerin yaz aylarında yüzlerine yüksek faktörlü güneşten koruyucu kremleri sürmeleri gerekmektedir. Ayrıca cildin kurumasını önlemek için bol sıvı alınmalıdır.

6. Havuz mu deniz mi ikileminde dikkatli olunuz.

Deniz, hamile olmayan kişilerde olduğu gibi gebeler için de daha güvenlidir. Çünkü havuzlarda birçok kişinin yüzmesine bağlı olarak enfeksiyon etkenlerinin bulunma riski daha fazladır.

Havuzlara dezenfeksiyon amacıyla bazı maddeler katılmaktadır. Bu maddelerin dozu aşırıya kaçmadan iyi bir şekilde dezenfekte edilmiş bir havuzun gebeliğe zararı olmaz fakat havuza dezenfeksiyon amacıyla katılan bazı maddelerin de özellikle aşırı dozlarda gebeliğe zarar verebileceği bildirilmektedir.

Gebeliğin ilk 3 ayında günde 20 dk yüzmek yeterlidir. Sabah erken saatlerde yüzmek gebeliğe bağlı bulanma ve kusmaları azaltabilir.

Vücudu fazla sıkmayan, gebeler için tasarlanmış mayoları giymek gerekir. Özellikle fazla krampları olan gebelerin boy hizasını geçmeyecek derinlikte yüzmesi gereklidir.

7. Besin zehirlenmesi riskini an aza indiriniz.

Beslenme programı tatil haricindeki gibi devam etmelidir. Anne adayı için tatilde beslenmeye dikkat etmek, kullanılan vitamin ve mineral desteklerine önerildiği şekliyle devam etmek çok önemlidir.

Yemeklerde çiğ sebze ve meyveleri tüketirken iyice yıkanmış, etlerin iyi pişmiş olduğuna dikkat edilmelidir.

Yöresel yemekleri yerken temkinli olunmalı, mümkünse iyice emin olmadığı besinleri tüketmemelidir.

Tüm tedbirlere rağmen ortaya çıkabilecek olan bulantı, kusma ve ishalle kendini gösteren besin zehirlenmeleri, ateşli durumlar, dinlenmeyle geçmeyen kramplar, baş ağrıları dikkate alınmalı, anne adayının doktoruyla haberleşerek en yakın sağlık merkezinde tetkik edilmelidir.

Özellikle gezi sırasında içilen suya çok dikkat edilmesi, sadece kapalı kutularda satılan içeceklerin içilmesi, içeceklere kesinlikle buz eklenmemesi gerekir.

Dışarıda hazırlanmış salata, az pişmiş et ve mayonezli ürünlerin tüketilmesinden kaçınılmalıdır.

Anne adayı kendisi ve bebeğinin sağlığı açısından düzenli beslenmelidir. Özellikle sıcak bölgelere gidildiğinde sıvı tüketimi de buna göre ayarlanmalıdır.

Lifli besinlerle beslenmek de bu dönemde kabızlığı önler.